30 Kasım 2013 Cumartesi

Cinsel Sorun Tek Taraflı Değildir

Dünyada her 3 çiftten biri en az bir cinsel sorun yaşıyor. Yapılan çalışmalar, eşi sertleşme sorunu yaşayan bir kadında ilk tepkilerin "Artık beni beğenmiyor", " Galiba yeteri kadar çekici değilim" veya "Beni aldatıyor mu acaba?" şeklinde geliştiğini gösteriyor.
Bunun yanında eşinde erken boşalma sorunu olan bir kadın da eşinin sadece kendi tatminini düşünen ve bencil bir erkek olduğu sonucuna varıyor. Bu durumda belki de tedavisi oldukça hızlı ve kolay olabilecek bir cinsel fonksiyon problemi, çiftin arasında çatışmalara dönüşüyor, aseksüel evlilikler başlıyor. Eşiniz cinsellikte ilk kez sorun yaşıyorsa, öncelikle onunla konuşmaktan kaçmayın.

DÜNYANIN SEKS SIRLARI
Onun duygu ve düşüncelerini dinleyip, kendi hislerinizi mutlaka aktarın. Tek bir kez başarısızlık yaşamanın her zaman kalıcı bir probleme işaret etmeyeceğini bilin. Önemli olan sorunun ortak bir problem olduğu kabul etmek, suçlayıcı davranmamak ve birlikte çözüm aramaktır.
Cinsel sorunlar istikrarlı bir şekilde devam ediyorsa, en fazla iki-üç ay içinde bir uzmana danışarak sorunun altında yatan organik, psikolojik ve sosyal sebepleri araştırın.

Cinselliğin Tadına Varmak İçin...

bunlari-biliyor-musunuz_220
Günlük olarak sürekli gittiğiniz bir mekan düşünün.
Bu mekan; ofisiniz, çocuğunuzun okulu ya da market olabilir.
Şimdi evinizden bu mekana nasıl gittiğinizi gözünüzde canlandırın.
Muhtemelen en kısa ya da trafiğin en az olduğu yol aklınıza gelmiştir.
Peki, sizce evinizden bu mekana gitmek için kullanabileceğiniz tüm yolları gerçekten biliyor musunuz?
Büyük ihtimalle, bilmiyorsunuz.
Bu örnek aslında cinsel yaşam için de geçerlidir.
Kafanızda cinselliğin nasıl ve ne şekilde yaşanmasıyla ilgili belirli standartlar varsa, size belki de daha çok zevk verecek diğer yolları kaçırıyor olabilirsiniz.
Sizi veya eşinizi en kısa süre ve şekilde orgazma ulaştıracak bir cinsellik güzel olsa da, eşinizle birlikte oluşturacağınız zengin bir cinsel repertuar, uzun vadede tatmininizi arttıracaktır.
Bu nedenle orgazmı varılması gereken bir hedef gibi görmeyin. Yolun tadını çıkarın.
DR. ECE HATTAT

Kış Koleksiyonunun Parti Kıyafetleri


daisylowe















İngiliz model Daisy Lowe H&M kış koleksiyonundan parti kıyafetlerini seçiyor!
Lowe, gündüzden geceye taşınacak şıklığı belirlediği görünümlerinde; payetli elbise, üzerine oturan smokin ceket, farklı bir yaklaşımla yeniden tasarlanan klasik siyah parti elbisesi ve transparan siyahları tercih etti. Üzeri parlak zımbalı siyah jean şort, yüksek belli etek koleksiyondan diğer seçimleriydi.
Kışı hareketlendirecek monokrom etkili parçalar bu sezon koleksiyonda göze çarpıyor. Siyah beyaz renk paletinin asilliğini farklı modellerde H&M'de bulabilirsiniz.
Yılbaşı için ilham verebilecek bir kaç H&M koleksiyon ürünü ekte mevcut. Lowe'ın H&M'den seçtiği favori parçalar şu anda mağazalarda satışta.
Her günü parti havasında yaşamak için!

daisylowe2

İstediğin Kişi Sel Ol

Her gün biraz daha az mı gülümsediğini farkettin? Biraz daha mı yalnızsın düne göre.
Kırgın mısın yine. Bugün, canını sıkan olaylar mı oldu? "Yanlış anlaşılmaktan" mı korkuyorsun.
Yapmak istediğin bir sürü şey var değil mi?
Ne var ki, "yanlış anlarlar" düşüncesi sinsice beynine süzülüyor! Hiç değişime uğramayan fikirlerinin hayatını nasıl monotonlaştırdığını hissediyorsun. Kendini değiştirmenin, geliştirmenin hızla değişen bir dünyada hayatta kalmak için bir önkoşul olduğunu düşün!
istediginsenol 220
Anlayış yoksunu bir çevrenin ortasında mısın? Belki kimseye aldırmadan kaldırımlardan geçemiyorsun? Belki tam tersi kendini ifade etmek, görülmek istiyorsun.
Dürüstlük, yakınlık, içtenlik.. Bunları arıyorsun. Oysa koşullarında bir değişiklik yapmıyorsun, biliyor musun! Kapalı tuttuğun kilitlerin kırılmayı bekliyor. Neden hep aynı duraklarda iniyorsun? Yaşamını bir adım ileri götüremeyen o noktalarda dolanıp duruyorsun.
Ayla Önder

40 Yaş Seksiliği

Dünyanın her bölgesindeki erkeklere müjdeli bir haber bu!
The Journal of Sexual Medicine dergisindeki araştırmaya göre kadınların seksten aldıkları tatmin, yaşla birlikte artıyor.
erkek-kirkirtma 220
Araştırmacılar, 40 yaşın üzerindeki 800 kadına en son yaşadıkları cinsel deneyimi, arzularını ve yatak odasındaki mutluluk düzeylerini sordu. Kadınlar sadece cinsel hayatlarında daha tatminkar olmakla kalmıyor aynı zamanda neredeyse yüzde 70'i düzenli olarak orgazma ulaşıyor.
Uzmanlara göre kadınlar yıllar geçtikçe vücutlarıyla daha barışık oluyor ve cinsel arzularını daha rahat ortaya koyuyor.

Orgazm Süresini Uzatın

Cinselliğin en can alıcı noktası olarak "orgazm" anını adletmek herhalde yanlış olmaz. Orgazm süresini saatlere çıkartmak elbette imkansız hatta belkide sağlıksız, ancak tadına doyulamayan bu anı uzatmanın bazı formülleri var.
Neler mi?
İyi bir ilişki için eşlerin uyumu çok önemlidir. İki taraf da cinsel ilişkiden tatmin olabilmek için aynı oranda zevk almalıdır. Öncelikle psikologlar diyor ki orgazm olabilmek için tüm vücudun rahatlaması gerekiyor. Uzmanlar bu konuda rahatlamanın uzun bir orgazm süresi için çok önemli olduğunu söylüyor.
Erkeklerin, orgazm konusunda unuttukları şey; kadınlar orgazma ulaştıktan sonra da ilişkiden zevk alırlar bu nedenle erkeklerin bu süreyi olabildiğince uzun tutmaları, cinsel hayatlarının daha tatminkar olmasını sağlar.
Ortamı hazırlayın...
Öncelikle cinsel ilişki öncesinde eşinizi şımartın, iltifatlar edin ve rahatlamasını sağlayın. İsveçli bilimadamlarının yaptığı araştırmaya göre rahatlamanın kadını orgazma götüren en önemli etkenden biri olduğu söyleniyor. İlişkiden önce yapacaklarınızla kendini güzel, mutlu ve rahat hissetmesi çok önemli. Cinsel ilişkiden önce onun kendini cinsel ilişkiye hazırlaması için romantik bir müzik koyabilirsiniz.
orgazm8
İltifat edin...
Kadınlar çıplakken genelde vücutlarından utanırlar. Onun kendine güveninin yerine gelmesi için soyunduğu an ona iltifat edin.
Atmosfere ayak uydurun...
Etrafınızdaki sesleri dinleyin. Onun vücudunu hissedin ve orgazma ulaştığı sırada çıkardığı sesleri dinleyin. Bu esnada onu dudaklarından ve vücudundan öpün. Dokunulmasından hoşladındığı veya tahrik olduğu bir alan varsa işe oradan başlayabilirsiniz. Daha sonra yavaşça ellerinizi aşağı kaydırın. Sakın acele edip, onu paniğe sürüklemeyin.
Hayal edin...
İnsanların sahip olabileceği en güçlü cinsel organ hangisidir? Tabii ki de beyin. Düşünceleriniz, orgazm sürenizi uzatmanıza tahmin edemeyeceğiniz derecede katkı sağlayacaktır. Bulunduğunuz ortamdan çok olmak istediğiniz ortamı hayal edin.
Bir anda bırakın...
Sevişmeniz sırasında bir anda durun ve sonra yaptığınız şeyi yapmaya devam edin. Partneriniz kendinden geçene kadar bunu yapmaya devam edin.
Biraz vahşi olun...
Acının verdiği zevki bilir misiniz? Ama dozunda. Yavaşça saçından çekin, belki de tokat bile atabilirsiniz. Bu zevki ikiye katlayacaktır.
Sağlık Aktuel

Cinsel İsteksizlik Nedir?

Çiftler arasında yanlış anlamalara ve ciddi çatışmalara yol açan en önemli faktörlerden biri eşlerin cinsel istek düzeylerinin belirgin olarak farklı olmasıdır.
cinsel-sorunu 1
Bu nedenle cinsel isteğin objektif kriterlerini belirlemek oldukça güçtür.
Cinsel istek nedir?
Kişinin karşı cinsle ilişkiye girme arzusudur.
Olası çekici cinsel partnere yönelik dikkatin olması, yazılı veya görsel erotik materyallere karşı ilgi, cinsel içerikli rüyalar veya fanteziler kurma, cinsel etkinlikle ilgili arzuların farkında olunmasıdır. Bir partnerle cinsel ilişkiye girmeyi istemektedir.
Cinselliğin azalmasına ilişkin hayal kırıklığını da kapsamaktadır. Görme, koklama, işitme, dokunma, tatma, düşünce ve duygular cinsel isteği meydana getirir.
Cinsel isteksizlik nedir?
Azalmış cinsel istek, yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması veya hiç olmaması, cinsel arzu duyulmaması durumudur. Halk arasında "frijidite" ya da "cinsel soğukluk" olarak da adlandırılmaktadır.
Cinsel İsteksizliğin Tipleri
1-Primer Cinsel İsteksizlik
Ergenlik döneminde başlar.
2-Sekonder Cinsel İsteksizlik
Cinsel sorunu olmayan bir kadının hayatının herhangi bir evresinde cinsel açıdan isteksizleşmesidir.
Cinsel isteksizlik ne sıklıkla görülür?
Cinsel isteksizlik, kadınlarda erkeklerden daha fazladır. Cinsel isteksizlik kadınların ortalama %33'ünde görülür. Oranlar yaşa bağlı olarak artmaktadır.
Cinsel Soğukluğun Nedenleri Nelerdir?
1- Fiziksel Faktörler:Yaşlanma ve menopoz, cinsellikten uzun süre uzak kalmak, kullanılan bazı ilaçlar, alkolizm, böbrek, karaciğer ve kalp yetmezliği, tiroid hastalıkları, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon gibi kronik hastalıklar, multipl skleroz, Parkinson gibi nörolojik problemler, ameliyatla rahmin alınması, hormonal dengesizlikler, doğumdan sonraki lohusalık ve emzirme dönemleri, cinsel organlarının yapı ve fonksiyonlarının bilinmemesi, rahim ağzı enfeksiyonları, vajinal mantar, trikomonas gibi vajen enfeksiyonları, vajen akıntıları, yaşa bağlı hormonal yetersizlikten kaynaklanan kuruluk, ameliyat sonrası meydana gelmiş yapışıklıklar gibi cinsel hayatı etkileyecek jinekolojik rahatsızlıklar, ilişkide ağrı hissetmedir.
2- Psikolojik Faktörler: Vaginismus, aşırı stres, eşler arasındaki geçimsizlikler ve çatışmalar, homoseksüellik, evlilikle ilgili problemler, beden şekli ile ilgili kaygılar, bıkkınlık, cinsel travmalar, tecavüz, ailede birinin ölümü, çocuk doğumu, taşınma gibi önemli yaşam olayları, ilişkiye gerekli özenin gösterilmemesi, cinsel ilişki ile bazı olumsuz anıların yerleşmesi, cinsel ilişkide bulunmanın bir suç veya günah olarak algılanması, anksiyete ve depresyondur.
Nedenleri toparlayacak olursak, bir kısmı erkeklerin sebep olduğu, bir kısmı kadınların kendilerinden gelen ve bir kısmı da çevre ile ilgili nedenlerdir. Kadınların yaklaşık %1'de gerçekten fiziksel bir problem vardır.Geri kalan %99'luk kesimin problemi tamamen psikolojiktir.
Tedavi
Tedavi, neden olan faktörün ortaya konmasından sonra mümkündür. Tedavinin amacı eşler arasında bir uyum oluşturulması ve aralarındaki bozulan iletişimin yeniden düzenlenmesidir. Eğer eşlerden birinde belirgin düzeyde cinsel istek azlığı varsa istek düzeyini arttırmaya çalışmak gerekir. Bazen de eşlerden birinde aşırı isteklilik ve talepler varsa dengeyi sağlamak açısından bu istek ve talepleri azaltmak gerekebilir. Bu nedenle tedaviye "çift" olarak hastalar kabul edilmelidir. Herhangi bir organik hastalık saptanamamışsa isteksizliğin nedeni psikolojiktir. Bu durumda çiftlerin birlikte psikiyatrik yardım alması gerekmektedir:
Cinsel Terapi
Aile Terapisi,
Bedensel egzersizler,
Cinsel egzersizler,
Cinsel hayatta kısa ayrılıklardan sonra bir araya gelme, eğitim amaçlı erotik videolar seyretme, kıyafet değişikliği, tavırlardaki bir değişiklik, mekan değişikliği gibi küçük değişiklikler ve fanteziler yapılması vb. cinsel yaşama yeniliklerin kazandırılması,
İlaç tedavisi: Testosteron hormonu, viagra, antidepresan ilaçlar, feromonlar ve Opti-S'xtiva yani kadınlar için yulaftan yapılma viagra benzeri bitkisel afrodizyaklar.
Cinsel İsteksizlik Hakkında Bilinmeyenler
Yapılan araştırma sonuçlarına göre seks; stres, yorgunluk ve baş ağrısıyla savaşır ve bu sayede bünyeyi de rahatlatır.

Bazı kadınların kendiliğinden cinselliğe ilgileri yoktur fakat eşlerinin yaklaşımına fizyolojik bile olsa yanıt verir, uyarılır ve orgazm olurlar.
Kadınlarda aşk cinsel isteği artıran bir etkendir.

Cinsel isteksizlik kadının kısır olması demek değildir. Çünkü kadınlar hiç cinsel birleşme yapmadan da gebe kalabilirler.

Genel olarak bütün kadınlar yeterli bedensel ve ruhsal uyarmalarla hazırlandıkları takdirde cinsel birleşmeden zevk alabilirler.
Kadınların büyük çoğunluğu cinsel isteksizliklerinin gerçek nedenini kocalarının beceriksizliğinde ararlar. Oysa, çoğu kez durumdan erkek kadar, hatta ondan daha fazla, kadın sorumludur.


Cinsel isteksizlik genellikle çiftler arasındaki sorunları yansıtır.
CİSED

Seksi Çamaşırın Etkisi

Cinsel hayatınızı renklendirmek için hayal gücünüzü biraz kullanmanız yeterli... Zengin ve doyurucu bir cinsel hayat için kendinizde küçük bir değişiklik yapmanız ve seksi iç çamaşırları giymeniz ilk adımı oluşturacaktır.
Neden mi?
Duyularımız, dışarıdan gelen uyarıları beyinde bulunan limbik sisteme ulaştırır. Bu uyarılar da lokal hormonların yardımıyla vücutta değişik etkiler yaratır. Örneğin, sevgilinize dokunduğunuz veya onu öptüğünüz an, bu hormonlar harekete geçerek içinizde cinsel istek uyandırır.
Bütün bunlar kontrolünüz dışında gelişir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Cinsel Terapist Op. Dr. Gökçen Erdoğan, "Sağlıklı bir cinsel hayat için eşlerin birbirlerinin hoşuna gidecek şeyleri yapmaktan çekinmemeleri gerekir." diyor. Kendinizi seksi hissettiğinizde partnerinize de seksi görünürsünüz...
Eşlerin karşılıklı vücutlarını incelemeleri oldukça erotik bir oyundur. Özellikle erkekler en çok görme duyularıyla uyarılırlar. Bu nedenle kadınların partnerinin kendisini izlemesine izin vermesi uyarıcı etki yaratacaktır. Eğer partneriniz özel iç giysilerden etkileniyorsa, kendinize değişik şeyler alabilirsiniz.
Ancak bunların rahat olmalarına da özen gösterin. Kadının bazen boxer tarzı iç çamaşırı giymesi de erkeği baştan çıkarabilir. Bu nedenle arada bir ilginçlikler yapabilirsiniz. Vücudunuzu partnerinize utanmadan sergileyin. Eğer varsa, takıntılarınızı bir kenara atın. Çünkü, size değer veren partneriniz, sahip olduğunuz ufak tefek kusurları görmeyecektir.
Giyilen seksi iç çamaşırları kadının kendine olan güvenini artırır ki bu da bir nevi psikolojik destekleyici etki yaratır.
Hepimiz biliyoruz ki, insanın hayatında beğenilmek çok önemli bir yer tutar ve bir doyum sağlar. Artık kandın da erkek de rahatlığın, çekiciliğin ve seksin hayatlarındaki yerin öneminin gayet farkında... Gökçen Erdoğan, iç giyimin cinsel uyarılmayı hem kadında hem erkekte etkilediğini belirterek, seksi iç çamaşırların sadece erkekler için giyildiğini düşünmenin yanlış olduğunu söylüyor. Çamaşırlar, giyenin kişiliğini, kişilik özelliklerini yansıtır.
Seçilen renkler, modeller, seksapellik dereceleri kişiliğin aynasıdır aslında. Çocuksu çamaşırları seçen bir kadın bazen çizgisini değiştirerek partnerine sürpriz yapması seks hayatına heyecan getirecektir. Erkekler de kendi kişilik özelliklerini iç çamaşırı tercihlerine yansıtırlar. Dar sliplerle geniş şortlar hep kişilik özelliklerine göre bizlere bir şeyler söylemektedir.
En bize saklı eşyalarımız iç çamaşırlarımızdır şüphesiz. Fakat sağlığımızı en yakından tehdit edenlerin başında da gelir iç çamaşırlarımız. Vücudumuzun en hassas noktalarından biri genital bölgemizdir.
Hem kadında hem erkekte hassasiyet yüksektir. Fakat kadın genital bölgesi, yapısı itibariyle daha kolay mikrop kapabilen bir hassasiyete sahiptir ve bakımı, temizliği düşündüğümüzden de önemlidir.
Ayrıca Gökçen Erdoğan iç çamaşırında seksiliğin yanı sıra hijyenin de önemli olduğunu vurguluyor. İçten başlayan temizlik ve bakım, dış görüntümüzde de ferahlık sağlayacaktır, bundan emin olun...
Ben seksiyim anlamına gelen leopar desenli iç çamaşırı ya da gecelik, baştan çıkarıcılığı tartışılmaz siyah dantel, erkeğin tenine değmesi bile onun uyarılması için yeterli olan saten, hem romantik hem seksi dantel, şehvetli gecelerin vazgeçilmezi kırmızı... Tercih sizin...

Prezervatif Mi Hap Mı?

Düzenli bir cinsel hayatınız varsa korunma yöntemlerini de araştırıyorsunuz demektir.
Peki acaba kadınlar ve erkekler prezervatifi mi daha çok tercih ediyorlar yoksa doğum kontrolünü sağlayan hapları mı?
Sürpriz bir bebek haberi ile karşılaşmak istemeyen çiftler için aslında pek çok doğum kontrol yöntemi bulunuyor. Hormonal, bariyer, cerrahi ve diğer korunma yöntemleri çocuk sahibi olmayı arzu etmeyenler önerilen uygulamalar.
Peki, özellikleri ve etkileri farklı yöntemlerden hangisi sizin için en doğrusu?

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökçen Erdoğan, çiftlerin bir uzmana danışarak kendileri için en doğru yöntemi belirlemeleri gerektiğini belirterek "Kişi için ideal korunma yöntemiyle istenmeyen gebelikler, kişinin sağlığına zarar vermeden tama yakın oranda engellenebilir." diyor.
Çiftlerin yaşı, eğitimi, cinsel aktivite durumu, genel sağlık durumu, gelecekteki çocuk isteği ihtimali, sosyal statüsü, gibi etkenler de doğum kontrol yönteminin seçiminde rol oynuyor. Op. Dr. Gökçen Erdoğan, korunma yöntemleri hakkında şu bilgileri aktarıyor:
HORMONAL KORUNMA YÖNTEMLERİ
• En yaygın olarak kullanılan "Doğum Kontrol Hapları" düzenli kullanıldığında gebeliği engeller. Düzenli alınmadığında ise (ara kanaması, korunmanın olmaması gibi) istenmeyen etkilerle karşılaşılabilir.
Rahim ve yumurtalık kanserine karşı koruyan haplar, adet ağrılarını azaltması, adetleri düzenlemesi, kansızlığı azaltması, sivilceyi azaltması, memedeki iyi huylu kistleri küçültmesi gibi etkileriyle de tercih ediliyor.
Ancak emziren annelerin kullanmaması gerekiyor. 35 yaşın üstündeki kadınların da mutlaka doktoruna danışması gerekiyor.

• "Yalnız Progesteron Hormonu İçeren İlaçlar"ın en önemli özelliği ise emziren kadınlarında da kullanılabiliyor olması. Etkinliği yüksek olan ilaçların ara kanama yapması istenmeyen bir durumdur.

• "Progesteron İçeren İğneler" 3 ayda bir vurulan ve etkinliği yüksek olan iğneleri bıraktıktan sonra gebe kalmanın biraz gecikmesi istenmeyen etkisidir. Saç dökülmesi, kemik kaybı ve kilo alma görülebilir.

• "Progesteron İçeren Implantlar" kolda cilt altına yerleştirilir ve yerleştirildikten 48 saat sonra etkisini gösterir, 5 yıl kalabilir. Çıkarılmasından sonra ilk aylarda gebe kalınabilir. Yerleştirilmesi için cerrahi bir işlem gerekmesi hastaları biraz korkutsa da uzman bir el kısa sürede ve problemsiz bunu gerçekleştirir.
BARİYER KORUNMA YÖNTEMLERİ
• "Prezervatif/Kondom" ile amaç erkek sıvısının kadın genital organlarına geçmesini önlemek. Doğru kullanıldığı takdirde etkinliği yüksek olan kondom, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmayı sağlıyor.
• "Kadın Kondomu, Diyafram ve Servikal Kap" Türkiye'de çok fazla tercih edilmeyen bu yöntemler, doğru zamanda ve doğru şekilde kullanılmadığı için etkinliği diğerlerine nazaran daha düşük oluyor.
CERRAHİ KORUNMA YÖNTEMLERİ
• "Tüp Ligasyonu" etkinliği yüksek olan bu yöntemde kadınların tüplerine operasyonla değişiklikler yapılır ve spermle yumurtanın karşılaşması önlenir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korumaması ve eğer gebelik olursa bunun dış gebelik olasılığının yüksek olması ise istenmeyen etkileri. Kadınlar için tüplerin, erkekler için de üreme kanalının bağlanması olarak uygulanır. Geri dönüşümsüz bir yöntem olarak kabul edilmesi ve buna göre karar verilmesi gerekir.
DİĞER KORUNMA YÖNTEMLERİ
• Jel, krem, sünger şeklinde olabilen "Spermisitler" spermin hareketliliğini etkiler. Etkinliği 1-2 saattir ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı kısmen korur.

• "Rahim İçi Araç (RIA)" rahim içine yerleştirilir ve 2 türü vardır. Bakır veya hormon içerirler. Eğer kadının gebelik şüphesi veya enfeksiyonu varsa uygulanmaz. Vajinal kanaması ya da kanseri olanlarda da tercih edilmez. Etkinliği yüksektir ve uygulandıktan hemen sonra korumaya başlar, çıkarılınca da hemen gebe kalınabilir. Bakırlı olan RIA da kanama düzensizleşebilir ve adet döneminde ağrıya sebep olabilirken; hormonlu RIA ilk dönemler adet düzensizliği yapıp sonra adetlerde azalmaya sebep olabilir.

• "Doğal Yöntemler" Türkiye'de takvim yöntemi ve geri çekme gibi yöntemleri kullanan çok aile bulunuyor. Etkinliği düşük olduğundan günün birinde siz de fark etmeden gebe kalabilirsiniz ve çok geç olabilir...

• "Süt Koruması" emzirme sırasında hormon düzeyleri değişerek yumurtlama ve gebelik önlenir. Etkinliği yüksek olmayan bu yöntem ekonomiktir, emzirmeyi teşvik eder ancak kriterlere kesinlikle uyum gerektirir.
Sağlık Bakanlığı'nın araştırmasına göre; Türkiye'de en çok kullanılan yöntem, spiral diye bilinen rahim içi araçlar. Bunu prezervatif ve doğum kontrol hapları izliyor.
Ancak bir diğer gerçek ise geri çekme yönteminin hâlâ çok tercih edilmesi. Bunun nedeni de hiçbir ilaca ihtiyaç duyulmadan, kişinin kendi iradesi ile yapabilmesi ve masraflı olmaması.
Cinsel ilişkideki hazdan taviz vermek istemeyen ve prezervatif sevmeyen erkek grubu için güzel bir yöntem olabilir ama bunu kadın için söylemek pek de mümkün değil. İstendiği zaman kullanılabilmesi bir avantaj olarak görülse de gebelik oranının yüksek olması en büyük dezavantajı.
Yüz binlerce kürtajın sebebin bu yöntemi kullanmak olduğu da söylenebilir.

Ertesi Gün Hapı Gerçeği

Ertesi gün hapına üretici firmalardan uyarı geldi.
İlacın üretici firmalardan bir tanesi 80 kilonun üzerindeki kadınlarda ertesi gün hapının işe yaramadığını ve bu uyarının ilacın üzerine de yazılacağını açıkladı.
Levonorgestrel etken maddeli ilaç şu an ABD'de yaygın kullanılan en etkili ertesi gün haplarından bir tanesi.
İstatistiklere göre 2006 ile 2010 arasında 5.8 milyon kadın ABD'de ertesi gün hapı kullandı.
İlaç firmalarının henüz 80 kilonun üzerindeki kadınlar için daha etkili bir formül üzerinde çalışıp çalışmayacağı bilinmiyor.
Ancak yapılan çalışmalarda bu kilonun üzerindeki kadınlarda ilacın etkisi kanıtlanamadı.
Bahsi geçen ilaçlardan bir tanesi Türkiye'nin de içinde bulunduğu birçok ülkede, Avustralya, Tayvan, Güney Kore, bazı Afrika ülkeleri ve Ortadoğu'nun bir bölümünde kullanılıyor.

Sıkça yapılan makyaj hataları

Aman dikkat! Güzelleşmek isterken kendinizi çirkinleştirebilirsiniz. O zaman aşağıdaki makyaj hatalarını dikkatlice okuyun ve makyajınızı ona göre yapın.
- Açık renkli bir fondöten seçmek hatalı bir seçimdir. Eğer fondöteniniz açık renkte olursa teninizi griye döndürür. Bu yüzden sarıya çalan koyu renkte ve cilt renginizle uyumlu bir renk seçin. Böylece doğal bir görünüm yakalayabilirsiniz. Ayrıca kahverengi allık kullanmayın.
- Şeffaf, renksiz bir pudra seçin. Pudranın kalıp gibi yüze yapışmaması için T bölgesine ve ifadenizi donuklaştırmamak için göz çevresine fazla sürmeyin.
- Gözleriniz eğer birbirine çok yakın ise alt göz kapağına kalem çekmeyin. Alt göz kapağının iç tarafından başlayarak gözün yarısına kadar açık renkli bir kalem çekin.
- Alt kirpiklerinize rimel sürerseniz kirpikleriniz örümcek ağı gibi görülür ve bakışınızı aşağıya doğru çekersiniz. Sadece eyeliner ile ince bir çizgi çizebilirsiniz.
- Dudaklarınızı dolgun göstermek için açık renk bir dudak kalemi seçmelisiniz. Şeffaf veya parlak bej renkleri dudakları dolgun gösterir. Koyu renk dudak kalemlerini kesinlikle kullanmayın.

Yüz tipine göre makyaj önerileri

Makyaj ve güzellik uzmanları, kusursuz bir güzelliğe sahip olabilmek için makyaj stilinin ve kullanılacak makyaj malzemelerinin yüz yapısına göre seçilmesi gerektiğini belirtiyor.
Her yüz şekline göre, farklı bir tarzda allık sürmek gerekir. İşte güzellik uzmanlarının yüz yapısına göre makyaj tavsiyeleri...
Kare yüze makyaj
Kare yüz şeklinde gözler arasındaki genişlik ile çenedeki genişlik aynıdır. Bu yüz şeklinde oynama yaparken amaç, kare şeklin altına doğru ton vermek ve genişliği azaltmaktır.
Alın ve çenenin köşelerine gölge yapın. (Kulaklardan çeneye ve alına doğru) Burnu, alın ve çenenin ortasını açık renk bir pudra ile aydınlatın. Allığı elmacık kemiğinin alt kısmına sürün. Yukarı yönde, kulakların altına doğru yayın. Burnun altındaki bölgeye allık uygulamayın.
Uzun yüze makyaj
Uzun yüz şeklinde uzunluk genişliğin bir buçuk katından fazladır ve amaç uzunluğu azaltmaktır.
Tam çene altından yukarı doğru ve çene çizgisi etrafında kalın çizgiler yapın. Alnın kenarlarından şakaklara doğru gölge yapın. Dış kısmına daha koyu olmak üzere yanak kemiğine allık sürün. Allığı kulağa yakın bölgeye kadar uzatın.
Yuvarlak yüze makyaj
Genişlik uzunluğun üçte ikisinden fazladır ve amaç hatları keskinleştirmek ve inceltmektir.
Yanak kemiklerinin altında, yanakları içeri çekerek çukurlar yaratın. Allığı, kulaklardan burna doğru, bu çukur üzerinde sürün.

Rimel seçerken nelere dikkat edersiniz?

Güzel bir görünüm elde etmek için doğru bakım ürünlerini kullanmanız gerekmektedir. Rimel seçerken dikkat etmeniz gereken püf noktaları uzmanlar açıkladı. 
Göz makyajının son adımı, büyülü dokunuşa sahip rimeller gözlerinize derinlik kazandırmakla birlikte güzelliğinize güzellik katıyor. Klasik siyah rimelle birlikte lacivert, mor, kahverengi rimeller biz kadınların beğenisine sunuluyor.
Makyaj renklerinizde değişiklik yapmak, yüzünüze yeni bir renk katmak istiyorsanız renkli rimelleri deneyebilirsiniz. Siyah rimeliniz hep makyaj çantanızda olsun ama renkli rimeller için yer açmaya ne dersiniz?
Hangi Rengi Seçelim?
Yeşil ya da mavi gözlere sahipseniz mor ve mürdüm renginde rimeli tercih edebilirsiniz. Gözlerinizin rengini ortaya çıkaran mor ve mürdüm rimeller daha aydınlık bir ifade veriyor ve daha zinde görünmenize yardımcı oluyor.
Kahverengi ya da ela gözlere sahipseniz lacivert rimeli deneyebilirsiniz. Özellikle 2010 yaz modasının denizci trendine uygun bir tarz yaratmak istiyorsanız lacivert rimel tam size göre!
Yeşil ya da ela gözlere sahipseniz kahverengi rimeli tercih edebilirsiniz. Kahverenginin yorgun gösterme ihtimalini göz önünde bulundurarak far ve kalem rengi seçiminizde gri tonlarını deneyebilirsiniz.
Hangi Rimeli Seçelim?
Göz makyajınızda en etkili sonucu almak için kullandığınız rimelin özellikleri önemlidir. Fırçasında tarama özelliği bulunan rimeller; kirpik uçlarında topaklanma sorunu yaşatmazlar. Kirpikleri koruyucu maddeler içeren rimeller kirpiklerinizin dökülmesini önler. Dolgunluk veren rimeller anında etkiyle büyüleyici bakışlara sahip olmanızı sağlar.
Hangi Yöntemle Sürelim?
Rimel sürüşünden en başarılı sonucu almak için kıvırıcıyla kirpiklerinizi kıvırın. Dipten uçlara doğru üst kirpiklerinize sürün. Kuruması için 1 dakika bekleyip ikinci katı sürün.

Makyajınızı göz şeklinize göre yapın

Gözlerinizdeki anlamı ön plana çıkarmak için göz şeklinize uygun makyaj yapmalısınız. Böylelikle istediğiniz etkileyici bakışları elde edebilirsiniz.
Küçük gözlere açık renk far
Gözleriniz küçükse açık renk far seçin. Koyu renk bir kalemle kirpik diplerine çizgi çekerek göz çevrenizi belirleyin. Koyu renk farı gözün dışına doğru, göz çukurunun üzerine sürün. Kirpiklerinize iki kat rimel sürün.
Ayrık gözlere kestane rengi
Yumuşak tonda kestane rengi bir far ile koyu renk bir diğer far seçin. Kestane rengi farı burnunuz ile gözünüz arasındaki bölgeye uygulayın.
Farın leke gibi durmasını engellemek için rengi iyice dağıtarak gölge havası verin. Koyu renk kalemle göz kapağınızın üstüne ve gözün iç kısmına çizgi çekin. Sadece üst kirpiklerinize rimel sürün.
Yuvarlak gözlere bol rimel
Bir koyu, bir açık tonda iki far rengi seçin. Renkler birbirleriyle uyumlu olmalı. Açık renk farı göz kapağınızın tamamına uygulayın. Koyu renk farı göz kapağınızın sadece hareketli kısmına sürün.
Göze daha uzun bir form kazandırmak için renkleri uygularken gözün dışına doğru çalışın. Göz kapağınıza, kirpiklerin hemen dibinden, boylu boyunca kalem çekin. Çizgiyi göz kenarından dışarı doğru taşırın. Kirpiklerinize iki kat rimel sürün.

Karaktere göre makyaj ipuçları

Bugün nasıl bir kadın olmak istiyorsunuz? Güzelliğiyle büyüleyen bir diva mı, seksi, çekici ve gizemli bir iş kadını mı yoksa enerjik ve sevimli bir sanatçı mı? Bu haberimizde dört farklı kadın bulacaksınız, belki birisi tam size göredir...
Makyaj görünümümüzü ve dışarıya yansıttığımız enerjiyi, sandığınızdan daha çok değiştirir. Aşağıdaki foto galeride, aynı kadının dört farklı makyajla görünümünü ve bu makyajların nasıl yapılacağını bulacaksınız. Size en uygununu denememeniz için hiçbir neden yok!
İddialı ama aynı zamanda da taze görünümlü bir makyaj istiyorsanız, aradığınız bu! Kullanılan mavi ve bronz tonlar yaz havasını çağrıştırıyor ve bize sorarsanız harika görünüyor. Seksi ama sevimli…
- İhtiyacınız olan ilk malzeme L’oréal Paris’ten glam Bronze ikili pudra. Bu pudra aynı zamanda consealer olarak da kullanılabilir. Açık tonunu yüzünüze sürün ve bronz rengini de allık olarak kullanın. Burnunuzun üzerine, elmacık kemiklerinize ve biraz da çenenize sürün.
- Makyajın ikinci adımında ise önerimiz Yves Saint Laurent Chromatics 2 numara göz farı. Yumuşak far fırçasıyla açık mavi ve moru karıştırarak üst göz kapağınıza sürün. Alt kirpiklerinizin dibine de hafifçe mor renkli fardan sürün.
- Görünümünüzü tamamlamak için ihtiyacınız olan son şey ise Essie’nin borrowed & blue ojesi.
- Bu makyaj oldukça seksi ve gizemli görünüyor. Aynı zamanda otoriter bir havası da var… Dolgun kirpikler ve kırmızı dudaklar en sevdiğimiz ayrıntılardan.
- İlk olarak kirpiklerinizin (özellikle üst kirpiklerinizin) dibine ince bir şekilde eyeliner çekin ve birkaç kat siyah maskara uygulayın.
- Dudak kaleminizi bir kenara bırakın ve direk olarak kırmızı rujunuzu uygulayın. Kırmızı rujlar dudaklarınızı hem dolgun hem de parlak gösterecektir.
- Ruj renginizle oje renginizi uyuşturmaya çalışmanın eskilerde kaldığını söyleyenlere kulaklarınızı tıkayın ve rujunuzla aynı renk bir oje kullanın.
- Cazibesiyle peşinden sürükleyen gözlere sahip olmak istiyorsanız, sizin aradığınız makyaj tam olarak bu…
- Gözlerinizin iç kısmına koyu mavi bir göz kalemiyle ince bir hat çekerek işe başlayın. Kalemi dışarı, kirpiklerinizin üzerine doğru taşımamaya özen gösterin
- Makyaj için biri mor, diğeri mavi iki farklı renkte göz farına ihtiyacınız olacak. Bu iki renk göz farını karıştırın ve kaş diplerinizden alt kipriklerinizin diplerine kadar gözünüze kalın bir tabaka halinde sürün.
- Görünümünüzü renksiz ya da ten rengine yakın renklerde bir ruj ya da parlatıcı ile tamamlayın.
Çok kadınsı ve çekici
Belirgin dudaklar ve gözler kabarık saçlarla birleşince ortaya çıkan görüntü ne kadar da güzel oluyor değil mi? Gelin bir de bu makyajın nasıl yapılacağına bakalım…
- Gözlerinizin üst kısmına ince ve yumuşak bir eyelinerla uzun bir çizgi çekin. Çizgiyi göz kenarlarınızdan yukarı doğru uzatın.
- Dudaklarınızda pembe tonlarda bir ruj sürün, böylece gözleriniz çok geri planda kalmayacak.
- Ve son olarak da ellerinizde Essie’nin Splash of Grenadine, lila ojesini kullanabilirsiniz.

Erkeklere göre ideal sevgili nasıl olmalı?

Yazar Jay Carter, kız arkadaş seçiminde erkeklerin çoğunun dikkat ettiği bazı özellikler olduğunu söylüyor. İşte erkeklere göre, ideal kız arkadaşlarının taşıması gereken özellikler...
Ona yük olmayın
Erkekler, kadınlara karşı centilmen davranmayı sever, en azından bunu yapabilmek için çaba sarf eder. Örneğin, kalabalıkta yürürken yolunuzu açar, sinema salonunda yerinizi arar. Ancak bu davranışları nedeniyle ona teşekkür etmek yerine, onları doğal hakkınız olarak görmeye başlarsanız, ilişkiniz için tehlike çanları çalmaya başlar.
'İlişki Terapisi' adlı kitabın yazarı John Gottman, bir erkeği garanti olarak görmenin sakıncalarını şöyle açıklıyor: "Hem erkeği kullanıyor gibi görünürsünüz, hem de kendi ayakları üzerinde durmayı beceremeyen bir kadın portresi çizersiniz."
Erkek arkadaşınızla yemeğe çıktığınızda hesabı sürekli ona ödetmeyin. Hesabı size ödetmek istemese bile arada sırada ısrarcı olun.
Gizli mesajlar aramayın
Kadınlar, çoğu kez erkeklerin davranışlarında ve sözlerinde gizli mesajlar, çift anlamlar arar. Bu da erkekleri bunaltmaya yeter.
Düşünsenize, erkek arkadaşınız sizin her cümlenizden sonra "Aslında ne demek istiyorsun?" diye sorsa, siz sinirlenmez misiniz? Erkekler, oldukları gibi algılanmak isterler. Böyle bir kadın bulduklarında da ona kolayca bağlanırlar, başka hatalarını görmezler.
Size iltifat ettiğinde, bunun altında başka nedenler aramayın. Kibarca teşekkür edin. Aksi halde, erkek arkadaşınız sizinle konuşurken kelimelerini özenle seçmeye çalışacak, bir süre sonra da bu işten yorulacaktır.
Görünüşünüze önem verin
'Erkekler Neden Bağlanmaz' kitabının yazarı George Weinberg, erkeklerin kendine özen gösteren kadınlara bayıldığını söylüyor ve kadınlara şu tavsiyelerde bulunuyor...
Erkekler sizden top model gibi olmanızı beklemez ama dış görünüşünüze dikkat etmelisiniz. Özellikle, ilişkinin ilk dönemleri geçtikten sonra da bakımlı olmaya devam edin. Böylece erkeğe, ilişkinizin heyecanını uzun süre canlı tutacağınızın sinyalini göndermiş olursunuz.
Özrünü kabul edin
Erkek arkadaşınız size karşı bir hata yaptı ve çok pişman olup özür diledi. Ancak siz, özrünü kabul etmeyip bozuk plak gibi onu sürekli suçluyorsunuz. Bu durumda sevgilinizin size daha fazla tahammül edemeyeceğini de bilmelisiniz. Unutmayın ki erkeklerin rüyalarını, anlaşmazlıkların üstesinden kolayca gelmeyi becerebilen kadınlar süsler.
Tartışsanız da, erkek arkadaşınız sizin konuyu çok fazla uzatmayacağınızı çok iyi bilmeli. Bir tartışmayı anlamsızca uzatmadan önce şunu düşünün; sizin için önemli olan, kavgada galip gelmek mi, yoksa ilişkiyi uzun süre sürdürüp mutlu olmak mı?
Desteğinizi eksik etmeyin
Erkek arkadaşınız, patronundan azar mı işitti? Sevgilinize, "Haklısın hayatım ama daha sakin olmalısın. Senin değerini anlayacaklardır" diyebilirsiniz. Ya da en yakın arkadaşı onu belirli bir davranışı nedeniyle eleştirince, davranışını çok yerinde bulduğunuzu ve bunda kızılacak bir şey olmadığını söyleyerek ona destek olabilirsiniz.
Erkekler, fazlasıyla gururlu oldukları için asla destek istediklerini size söylemez. Ancak, bu desteğin otomatik olarak gelmesini bekler. Puan kazanmak için bu ayrıntılara dikkat etmek zorundasınız...

Aldatan erkeğin davranışları

Yapılan araştırmalar, aldatan erkeklerin ortada hiçbir sebep yokken eşlerini birden bire çok fazla kıskanır hale geldiğini belirtiyor. Aldatan erkeklerin davranışlarında bunun gibi daha birçok değişiklik tespit edilmiş. İşte aldatan erkeğin davranışları...
- Aldatan tarafın eşini birden bire aşırı kıskanmaya başlaması... (Bu, aslında kendisini örtme ve tedbir alma davranışıdır)
- Sevgiliniz veya eşinizden eskisi gibi çiçek veya hediye alamıyorsanız.
- Aşırı kıskanç olan tarafın birden bire kıskançlığı bırakıp, rahat davranması. (Kendisi yaptığı için bırakmıştır....)
- Eşiniz eskisinden daha farklı giyiniyor ve sürekli alışveriş yapıyorsa.
- Bakımına, daha bir özen gösteriyorsa.
- Aynanın karşısında eskiye göre daha fazla vakit geçiriyorsa.
- Gittiği mekan ve alışkanlıklarında değişiklik olmuşsa, arkadaş çevresi çapkın insanlardan oluşuyorsa...
- Arabasında kadın ya da erkeğe ait özel eşyalar bulunuyorsa.
- Vücudunda morarma, çürük varsa, gizlice kapatmaya çalışıyorsa...
- Sizi eskisi kadar umursamıyorsa.
- Arada bir kayboluyorsa.
- İş görüşmesi, seyahat, çalışma gerekçesi ile uzaklaştığında onun başka yerde görülmesi ve bahsettiği yerlerle ilgili kayıtların belgelerin elinde olmaması.
- Arabasıyla bir yere gitmişse ve bahsettiği yere göre fazla kilometre yapmışsa. Size söylemediği bir yere gittiğine dair otoyol fişleri buluyorsanız.
- Büyük şehirlerde OGS sistemi kayıtlarında farklı güzergahlarda seyahat etmişse.
- Artık yüzüğünü takmıyorsa.
- Sizin önem verdiğiniz değerlere ve davranışlara karşı ilgisiz veya cephe almışsa.
- Size açıklamadığı sebeplerle ağlıyorsa.
- Çok sinirli, gergin, asabi ve şiddete başvuruyorsa. (Eskiden de olan ya da azalan davranışların belirgin olarak artması)
- Cinsellikte isteksiz ve sizi reddediyorsa.
- Yatağınızı ayırıyorsa.
- Rüyasında bir isim söylüyorsa.
- Eskisi gibi sizin için özenle giyinmiyor ve tahrik etmiyorsa.
- Gece yaşamı ve Televole kültürüne çok merak sarmış ve özeniyorsa.
- Sizi eskisi gibi beğenmiyorsa...

Sevgilimi kendime nasıl bağlarım?

Aşk ve ilişki uzmanları tarafından yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkardıkları bazı tavsiyeleri uygulayarak sevgilinizle aranızdaki bağı güçlendirebilir, onu kendinize bağlayabilirsiniz. İşte sevgilinizi kendinize bağlamanın ipuçları...
Onunla sohbet edin
Birbirinize karşı açık olmanızın sonuçlarını almak için öncelikle zamanlamayı doğru ayarlamanız gerekiyor. Sevgilinizle güzel bir gün geçirdikten sonra onunla konuşun. Çünkü ilişkiniz çok güzel giderken, doğal olarak birbirinize karşı daha açık olursunuz.
Konuyu şöyle açabilirisiniz; "Birlikte hep çok güzel zaman geçiriyoruz ve seninle olduğum için gerçekten çok mutluyum. İlişkimizin bu şekilde devam etmesini istediğim için, ilişkimizin güzel yanları ve varsa düzeltmenizi istediğin konular hakkında konuşmak istiyorum."
Sonra ona aşağıdaki sorulardan birkaçını sorun:
- İkimiz hakkında en çok neyi hissediyorsun?
- Benimle yapmak istediğin daha farklı bir şey var mı? Eğer size cevap vermezse şöyle devam edin: Belki çok önemli bir şey değildir ama seni azcık da olsa rahatsız eden bir şey varsa konuşmalıyız. Sadece bir konuya odaklanacaksak, sence o ne olmalı?
- Tartışma şeklimiz konusunda değiştirmek istediğin bir şey var mı?
- Seks hayatımız seni tatmin ediyor mu? Denemek istediğin daha farklı bir şey varsa benimle paylaşabilirsin.
Bu sayede aranızdaki bağ ve ilişkiden ne istediğiniz konusunda dürüst bir konuşma yapabilirsiniz.
Gerçekten yaratıcı olun
Ekonomik krizin etkilerinin sürdüğü bir dönemden geçiyor olsak da, ilişkiler söz konusu olduğunda akan sular durabiliyor. Çiftler bu gibi durumlarda romantizm kalıplarına sıkışıp kalmaktansa, birbirlerini sevdiklerini göstermenin daha ucuz yolu ve anlamlı yollarını keşfediyor. Örneğin maç izlerken bira içmekten hoşlanan sevgilinizi şık bir restorana sürüklemek istemeniz sıkıntı yaratabilir. Bunu yerine, kendi stilinize daha çok uyan bir alışkanlık edinin. Eğer sizde spordan hoşlanıyorsanız, kahvelerinizi alarak televizyonun karşısına kurulun.
Birbirinize güvenin
Sevgilinizle aranızdaki bağı güçlendirmek için, herkesten çok ona açılmanız gerekiyor. Tabii ki bu durumun tersi de geçerli. İnsanlar yola genellikle sevgililerini aldatma kararı alarak çıkmıyorlar. Taraflardan biri bir iş arkadaşıyla biraz fazla sıkı fıkı oluyor ve giderek onunla bazı kişisel detayları paylaşmaya başlıyor. Bunun sonucunda ise işler kızışıyor. Sizin erkeğe arkadaşlarınız olduğu gibi, sevgilinizin de kız arkadaşları olabilir ama sevgiliniz karşı cinsten o kişiyle sizinle paylaştığından daha çok şey paylaştığında geçilmiş oluyor.
Yaramazlık yapın
Tutkunuzu kapalı kapılar ardında göstermekle çevrenize anons etmek arasında büyük bir fark var. Kendi özel alanınızda yaşadıklarınızın keyfini çıkarmak birlikteliğiniz için büyük önem taşıdığı gibi, aşkınızı toplum içinde paylaşmak da önemlidir.
Hayallerinizi destekleyin
Bir çiftin 5 ila 10 yıllık planlarını konuşmasının ilişkilerinin sağlam olduğunu gösterdiğini ortaya çıkarmış. Konuşmayı alışkanlık haline getiren kişiler sevgililerine daha yakın oldukları gibi ilişkilerinde de çok daha fazla mutlu oluyorlar.

Popüler Yayınlar